Sistematik
kuralların bütünlüğünün kırılmasının eşiğinde olduğunu düşünüyorum bazen; yani
düzeni oluşturan kuralların bütünlük anlamındaki değerinin kırılmasını ama bu
sadece düşünmek olamaz bu kadar basit olamaz. Bunu düşünmek masmavi bulutların
bir anda kapkara bulutlara dönüşüp ve gram yağmur yağdırmamasını ummak gibi
hissetmektir. Bu his kuralların bütünlüğünü bozmak düşüncesiyse eğer bunlar
teker teker kırılamaz demektir ve bu da bir bütünlüğün bozulmasını sağlayacak
tek şeyin teker teker yok etmekten ziyade bütünsel yapısının bozulmasını
sağlamak olduğunu gösteriyor. Gestalt psikolojisi gibi. Bu psikolojiye göre tek
başına oluşan bir güçten ziyade güçlerin birliğinden söz eder, yani tek tek
kurallar hiçbir işe yaramaz düzensizlik oluşturur. İsterse milyarlarca kural
olsun tek tek oldukları sürece hiçbir işe yaramaz ama bu kurallar bir arada
iken işte doğanın dengesini korur.
Tek bir
kuraldan bahsetmiyorum, ya da okul kuralı gibi bütünlükten de bahsetmiyorum,
doğanın eşsiz kusursuz düzeninden de bahsetmiyorum. Benim asıl bahsettiğim
dünyadaki sistematiğin yapısı. Mesela bir evlilik bir seri kurallardan oluşur.
İyi günde, kötü günde, falan… peki bu evliğin bozulması için kurallardan bir
takımının bozulması yeterli midir? Tabi ki değildir. Evlilik bütünlünün
bozulması ve gitgide kötüye gitmesi gereklidir ve bunu da sağlayan bu kuralları
beraber oluşturan karı- kocadır, yani kuralların bütünlüğünün bozulması sadece
bunu bir araya getirenler tarafından yapılır.
Sadece kelime anlamındaki kural günün birinde
bütünleşerek birleşir ve güçlenir ve kırılması ise bir anda o bütünleşmeyi
sağlayan güç tarafından olur.
Adnan KÖROĞLU
gayet güzelmiş
YanıtlaSil