14 Şubat 2012 Salı

YAPRAĞIN SUÇU


           Hani koskoca ağaçta dimdik ayakta duran, yaprağın üstüne senin sevginin düştüğü gün vardı ya; işte o gün anladım bembeyaz masum mu masum senin sevgini ama hissedemedim işte. Sen "Hisset" diyordun. Ben "Bilmiyorum." diyordum çocukluğumun verdiği o duygu yüklü bakışlarla. O anda her şey silinmişti sanki bir tek sen kalmıştın aklımda; bir de senin sevginle büyüyen o yaprağın duruşu.

            Yaprağın üstündeki yağmur damlasının şeffaflığına baktık beraber. Gururlu ve onurlu olan damla altındaki yaprağa aldırış etmeden süzülüyor, yere düşüyordu. Sonra bir diğer damla yolunu buluyor, sonra bir diğeri , sonra sonra....

             Havanın soğukluğuna ne sen, ne ben, ne de yaprak aldırış ediyordu. Belki de bizi senin sevgin ısıtıyordu. Kar taneleri senin eline düşmeye başladı. Elini tuttum. Soğuktu ama benim içim sıcacık olmuştu. Gözlerine baktım. Tüm hayatının mutluluğunu yaşamış gibi bakıyordun. Bir kar tanesini avucumun içine aldım. Soğukluğunu hissetmemiştim bile. Kar tanesini o sapasağlam duran tek yaprağın üstüne koydum. Sanki yaprağın her tarafı bembeyaz olmuştu. Belki de senin masum bakışların bana öyle gösteriyordu.

             O bütün kışın gücüne tek başına etrafındakilerin düşmesine aldırış etmeyen yaprak, kar tanesi dağılınca kopu verdi. Bizim o anki bakışlarımızı hiç umursamadı. Sevgimizi aldığını bilmiyordu. Onun bakışlarını           verdiği önemi bilmiyordu. Belki de diğer çarpan karlardan etkilenmişti. Belki de düşen arkadaşlarını özlemişti. Su hayattı ama onun ne hayattan ne de sevgiden haberi vardı.

             Koskoca dev çınar, son yaprağını kaybedince boynu büküldü. Dalları,o güçlü kolları, kurumuş sessizliğine bürünmüştü. Sanki sevgi bir anda yok olmuş, gerçekliğine kavuşmuştu. Sen ağlamaya başladın. Ben telaş içinde yaprağı alıp, silerek sana uzattım. " Hayır" dedin, " Taşınıyoruz." dedin. Yüzüme çarpan karlarla bütün bedenim buz gibi olmuştu. " Ayrılıyoruz, taşınıyoruz buralardan. ". Bir kol seni tuttu, bir kol beni. Sevgimiz kırılmıştı, düşümüz rüyalarımız kırılmıştı, şeffaflığımız masumiyetimiz kırılmıştı. Beni çeken kolla birlikte bir sana bir yıpranmış ağaca baktım. Suskun bir şekilde sevgimi aradım. Yaprağa düşen damlada sevgimi kaybettim.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                            
                                                                                                           Adnan KÖROĞLU

2 yorum:

  1. eeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeen
    sevdiğim yazın bu oldu
    çoooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooook
    güzel bir hikayeydi
    kış bitince bahar gelir
    unutmaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa
    sevgi gerçekliğinde
    yokluktaysa eğer
    unutmaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa
    baharda bir yaprağın üzerine
    sevgi yeniden düşer

    YanıtlaSil
  2. sevginizin hiç kaybolmaması dileğiyle hocam.(Hocam siz fencisiniz dünya var oldukça yaprağın üstüne hep su düşecek unutmayın. :D

    YanıtlaSil