Kendimi yalnız hissediyorum ki,
bu yalnızlıktan daha kötü benim yalnızlığımı ve kendimi yalnız hissetmemin
yalnızlıktan da kötü olduğunu anlayacak senden başka kimsem yok.( Biraz karışık
bir cümle oldu, galiba. Bilimsel olmadığı da kesin, edebiyat tarihçisi çıkarsın
artık anlamını)
Ve sen de yoksun. Belki de hiç
olmayacaksın. Sözcüklerden oluşturmaya çalıştığım bir köprüden sana ulaşmaya
çalışacağım ve biliyor musun, sen bütün bunları okurken, ben yazdıklarımı
şakacı bir gülüşümle reddedeceğim.( dalga geçer gibi değil, sadece
umursamazcasına ve hayatımla gururdarcasına )
Beni bir gün görürsen, gördüğünün
bu satırları sana yazan adam olduğuna inanamayacaksın. Duyduğum aşkı, özlemi ve
bunları duymaktan hissettiğim korkuyu güvenli bir duruşun ardına saklayacağım.(
önünde kaf dağının en tepesindeki ağaç gibi dimdik duracam) Yüzümde
satırlarımdan bir iz aradığında onlar orda olmayacak. Sana nasıl yalvardığımı
hiç işitmeyeceksin, sıradan bir “Nasılsın?” sözcüğü saklayacak o yalvarışı ama
bütün bunlar, bu sahte kibir, bu şakacı gülüş, bu sıradan “Nasılsın” sözü, bu
güvenli duruş içimdeki sesi dindirmeyecek. (Ağacın gölgesini göremeyeceksin ama
ağacın yıpranışlığı şelalenin şırıldaması gibi rüzgarın gücüyle savrulacak)
Bütün bunlara hiç aldırmadan bana
sarılmanı bekleyeceğim. Bazen benden babandan korktuğun gibi korktuğunu, bazen
çocukluğunu okşar gibi okşadığını görmek isteyeceğim.( lafın gelişi
isteyeceğim. Aslında hissedeceğim.)
Aralarında dolaştığım
kalabalıklar içerisinde yalnızlığımı görenler ve kendimi yalnız hissetmemin
yalnızlıktan da kötü olduğunu sezen bir tek sen varsın.(işte ilk cümlenin
önemliliği) kırılgan bir köprüden sana doğru yürüyorum. Sana ulaşamazsam, sesim,
kelimelerim sana değmezse ve sen bana bir daha dokunmazsan, işte o zaman korkarım
sonsuz ve sensiz bir boşluğa yapayalnız düşeceğim.
Beni tut, beni her şeye rağmen
tut! (çünkü düştüğüm yerde sen olmayacaksın ve sözcüklerimden başka kurtaran da
olmayacak)
Nedim
OKAN
Derleyen:
Adnan KÖROĞLU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder