19 Mart 1983 Cumartesi

GÜÇ EFSANESİ ÜÇLEMESİ- AK MİĞFER 1

BÖLÜM 1
FETHEDİLEMEYEN DİYAR


             Akkule’nin çanları, bütün hışmıyla çalmaya başladı. İki miğfer koruyucusu bütün güçleriyle topuzu çana vuruyorlardı. Daiaguard’tan gelen haberler kötüydü. Ateşdağı’ndan ateşler yükseliyor, Morina Denizi’nde taş gemiler görünüyordu. Gorgon diyarı karanlıktı.

              Hero baş üstatlara emirler vermeye başladı. “Tüccarları çekin, Kara Kapı’yı kapatmaya hazır olun, Aslandibi’ni açın, orduları sur içinde tutun….” Akmiğfer’in arka kapısı olan Şeytan Geçiti’nden akıncılar gönderildi. Kuzgun ülkesindeki her yere akıncılar ve kartallar ordu toplamak için gönderildi. Morina Denizi’nin ikinci gecidi olan aşılmaz Morina Taşları’na, Elfler Diyarında bulunan ve elfleri korumak için gönderilen koruyuculara, orduların toplanma yeri olan ve her zaman en az onbin süvari bulunan Dalya’ya, Kuzgun ülkesinin başkenti olan ve en yüksek yere yapılan Altın Kuzgun’a gönderildi. Doğu’da bulunan fil krallığına bile kartal gönderildi. Kuzgun Krallığı, Ziyana’nın en en görkemli ticaretine sahiptir. Hero, üvey babası olan Ziyana Krallar kralının onu krallıktan attıktan sonra ne güzel inşa etmişti Akmiğferi. Şimdi bu güzel yerleri yok etmek için geliyor, leş yiyen görünmüşler ama Kral Hero hazırlıklı. Akmiğfer’in Akkule’sinde bütün ihtişamıyla duruyor, Hero. Arkasında ise Dalya’dan gelen gorgonlar Şeytan geçidinden geçerek Akmiğferi dolduruyor.

                Doğu’dan gelen haberler güzeldir. Filler derhal yola çıkarılmış ama Doğu Diyarıyla Akmiğfer arası bir haftalık yoldu ve filler yavaş ilerlerler. Fethedilmeyen ticaret merkezi Akmiğfer bir hafta direnebilecek miydi? Akmiğfer’in içinde şimdi yaklaşık yirmi beş bin asker var.

             Ateşdağı askerleri karaya çıkmışlardı.Daiaguard ve ticaret yolları Aslandibi’nin gözetiminde boşaltıldı.Artık her şey surlar arkasında kaldı.Akmiğfer düştükten sonra Elf Ormanı korunmasız,Ziyana Yolu açık olacaktı.Leşyiyicileri’nin amacı insanlığın son birleşmiş krallığı olan Ziyana’yı yok etmekti.Geçmişte olduğu gibi Akmiğfer insanlığı korumaya hazırdı.Önde Karakapı askerleri,arkada okçu ve mancınık güçleri,yukarda da Akkule miğferleri hazırdı.Ama Hero’nun asıl gücü bütün orduların toplandığı Akmiğfer’in derinliğinde bulunan mağaradaki süvari kuvvetleriydi.Ve bu kuvvetlerin başında Ziyana yenilmezi Mewtoo vardı.Mighty Gorgon orduları miğferde patlamaya hazırdı.

              Ziyana’ya gönderilen kartallar geri geldi. Ziyana destek göndermeyeceğini bildirmişti. Kral Hero’nun  geri çekilmesini ve bütün masum halkı bırakıp, Ziyana’da savunma yapılmasını emretmişti.Ama Hero bunu yapmayacaktı.Daha önce de krallar kralına karşı gelmişti.Bedeli mirasından alıkonulmasıydı.Olsun yine de bedel ödemeye hazırdı;çünkü halkını bırakmamak için yemin etmişti.Cevap olarak; “Eğer çekilmem isteniyorsa,burası Ziyana  olmaz.Kralım siz Ziyana yakınındaki köyleri koruyun.”demişti.Krallar kralından ses gelmedi.Galiba onun dediği olmuştu.Çünkü Ziyana’daki lejyonlar,Hero’ya sadıktı.Üstelik her sene,Kuzgun’a tecrübeli asker olarak gönderilirlerdi.Sadece güçlünün yanında olan lejyonları zamanında Hero,eline fırsat geçtiğinde hepsini öldürmeliydi.Ama bunu yapmadı,sadece lejyonları kendinde asker yaptı.

         Ateşdağı askerleri, dev gergedanları, Orgları, Troyları ve İntihar askerlerini yanlarında getirmişlerdi. İntihar askerleri bulunduğu yerde patladığı anda bir kilometre çapında ne var ne yoksa yok ederdi. Şimdi o askerler Karakapılara dayandılar, ön hatlarında mancınıkları vardı. Ateşdağı komutanı Witchcage açığa çıktı on beş tane uçanboynuzlarla birlikte gökten süzülerek Daiaguard'tan Akmiğfer'e giden bütün tepeleri yıkmaya başladı. Kuzgun akıncı birlikleri daha önce böyle bir şey görmemişlerdi.

                Aslandibi yerin altında bir sığınak şeklinde yapılmıştı. Gizli orduların geçit yeri Aslandibi ne de derinlerdeydi. İçeride gizli mağara geçitleri vardı. Bu geçitlerin en önemlisi Akmiğfer'e giden tek ve dar karanlık yoldu. Aslandibi'nin kulesi yüksekte olmasına rağmen leşyiyiciler fark etmediler.

                Akmiğfer sözcüsü konuşmaya başladı; "Burası Kuzgun toprağı, Gorgon halkı ve krallar kralı Ziyana'ya aittir. İzinsiz gelenler cezalandırılmaktadır. Uzaklaşın bu son uyarıdır" Elf halkları gizli yaşamayı tercih ettiklerinden dolayı elflerden bahsetmedi.  Witchcage söz bitmeden boynuz darbesiyle sözcü kulesini yıktı ve Hero bakışlar ardından emrini verdi;" Ateş" Önce karakapılardaki okçular, ardından akmiğfer önünde bulunan atıcılar, mancınıklar ve okçular ateşe başladı. Akkule'deki biniciye; "Nefes aldırmayın" diye bağırdı Hero. Akkule miğferleri ok atışlarıla ve akmiğfer üzerindeki mancınıklar ateşe başladı fakat uçan boynuzlar kanatları ve boynuzlarıyla yıkıyorlardı ve durdurmak hiç kolay değildi. Uçan boynuzlar yüksek olmasına rağmen Akkule askerlerini dağıtmaya başlamışlardı. Hero sığınaktan Mewtoo'yu çağırdı. Mewtoo arkasında mızrağı elinde küçük bir kalkan zırhlı bir şekilde gelirken ne de görkemlidir. Hero bir mızrak darbesiyle çoktan haklamıştı bile. Akkule askerleri binicileriyle birlikte içeri çekilmişlerdi.

                Mewtoo Hero'nun yirmi beş korumasından biriydi ve Hero'nun bütün savaşlarında yanındaydı. Shopper ok atışlarıyla Hero'yu korurken Mewtoo baş lejyonla birlikte uçan boynuzlarla savaşıyordu ama ön tarafta bulunan Karakapı düşmek üzereydi. Karakapı Gorgon'u Arathon zor durumdaydı. Orclar ve Ateşdağı leşyiyicileri önemsizdi. Onun için önemli olan gergedanların kapıyı zorlamasıydı. Troyler surun üstüne çıkmışlardı fakat might gorgonlar püskürtmeyi başarıyordu. Hero, Akmiğfer'in ön hatlarına Karakapılara ateş etmesini emretti. Ön hatlar elfler tarafından yetiştirilmiş nişancı okçulardan kuruluydu. Bu Hero'ya elfleri koruduğu için verilen ödüllerden biriydi. Bunların başında Hero'nun korumalarından Shopper geliyordu. Shopper babası insan, annesi elf melez bir askerdi. Elfler, Doğu fillerle yaptığı savaştasoylarının tükendiği zannediliyordu. Doğu filleri, elflerin yaşadığını ve Kuzgun'un koruyuculuğunu üstlendiklerini bilselerdi Altın Kuzgun'u dev filleriyle yıkarlardı. Shopper'ın gücü fark ettirmeden attığı oklardı. Hero, Shopper'a ve Mewtoo'ya Karakapılara yardım etmesini emretti.

                Shopper, Arathon’un yanında Mewtoo sur dışında dışında tek başına savaşıyordu fakat çok kalabalıklardı. Ateşdağı etraftan bir buçuk milyon kişilik bir ordu toplamıştı. Karakapı düşmek üzereydi, başka çare yok. Hero, Arathon’a geri çekilmesini emretti; “Çekilin, geri çekilin onları içerde karşılayın, çabuk onları içeri toplayın” Herşey Witchcage’in istediği gibi oluyordu ama Hero’ya göre daha savaş yeni başlıyor. Akmiğfer yolu uzun ve zordur, aynı zamanda yüksek ve sarptır. Önce Karakapı arkasındaki atıcılar Akmiğfer’e taşındı. Çok değerli ve öldürücülerdir. Arathon orduları Akmiğfer’e götürüyor Shopper da geri çekiliyordu. Mewtoo hayla savaşıyordu, hem de bütün gücüyle Arathon gorgonları kurtalmak için hayatını riske etti. Surun üstündeki bir Troy bir topuz darbesiyle Arathon’un kalkanını kırdı ve leşyiyiciler artık Arathon’un üzerindeydi. Mewtoo leşyiyicileri püskürttü. Arathon’un cesedi Akmiğfer’e gönderildi. Arathon artık Altın Kuzgun Üst zambak mezarlığında kılıncıyla birlikte gömülecekti. Mewtoo gücünü tekrar herkese kanıtladı.

                Karakapı, gergedanlar tarafından tam ele geçirildikten sonra Hero emrini verdi;” Karakapıların temellerini kırın, yıkın Karakapıları” Hero’nun emri üzerile dev Karakapı düşmanın üzerine yıkıldı. İşler tam Hero’nun istediği gibi olmuştu. Ortalık toz duman olurken dev kapı ön saftaki düşmanla birlikte yok oldu. Witchcage sinirlendi.

Amniyus Korsanları Doğu Fillerinin etrafını dolaşıp gelmişlerdi. Doğugür Savaşı’nda Hero’nun yardımıyla Amniyuslular elflerin desteklerine rağmen kaybetmişlerdi ve doğu filleri Amniyusların değil de elflerin peşinden gittikleri için Amniyus Korsanları güçlenmişti. Amniyus Korsanları Akmiğfer Doğu ticaret yoluna saldırarak Hero’yu zor duruma düşürmüştüler birkaç kere. Doğugür Savaşından sonra Hero anlaşmış ve o günden sonra tek geçim kaynakları balıkçılık olmuştu. Şimdi intikam istiyorlardı. Yine de Ateşdağı Amniyus Korsanlarına çok para vermiş olmalıydı. Amniyuslular bedava hiçbir yere gitmezlerdi ve gittiklerinde de istediklerini alırlardı.

Korsanların saldırısı etkisiz kaldı. Çünkü Akmiğfer yolu ziftle çevriliydi ve yavaş ilerleniyordu, fakat sıcak ülkeden gelen Amniyuslar hızlı hareket ederdi. Yavaşlayınca Akmiğfer ön hatlarının oklarıyla etkisiz kaldılar ve kaçışmaya başladılar. Ateşdağı leşyiyicileri tekrar yüklenmeye başladı. Gün boyunca çatışma sürdü, fakat Hero hayla ateşli oklarını kullanmadı, zamanını bekliyordu. Gece olunca Ateşdağı askerleri dev topaçıyla Akmiğfer kapısını kırmaya çalışıyordu. Hero zamanının geldiğine emin olduğu zaman mancınık taşlarını ateşleme emri verdi ve atışlar yapıldı. Ziftli yerler büyük bir gürültüyle patlamaya başladı. Ziftlerin içinde bulunan yanıcı ve patlayıcı maddeler, topraktaki taşlarla birleşince daha büyük hasarlar veriyordu. Dev topaç Shopper’ın atışlarıyla yanmaya başladı. Yine Ateşdağı leşyiyicileri başarısız olmuştu. Witchcage, bunun üzerine toprakla örtülü Ateşdağı leşyiyicilerine ok atarak öne çıkmalarını emretti. Hero dev topacın kalkan olmasını istiyordu.  Mewtoo’yu kapıya gönderdi. Toprak kalkanlarından oluşan bir grup asker kapıya ilerliyordu. Mewtoo tek başına savaşmaya hazır bir gorgondu. Eski bir lejyon ama lejyonluk yeminini bozduktan sonra Ölüme terk edilirken Hero onu yanına almıştı ve onun daha güçlenmesini sağlamıştı. Mewtoo yanardağ lavları arasında çarpışarak almıştı gücünü. Ateşdağı leşyiyicileri Akmiğfer köprüsünü geçerken lejyonlar tarafından dev taşla köprü yıkıldı. Toprak kalkanlılar taşla birlikte Akmiğfer çukuruna düştüler.

Gün ağardığında savaş hayla devam ediyordu. Dev kuleler Akmiğfer’e çıkmış ve içinden Troyler çıkıyordu. Karşılarında Hero ve yirmi beş koruması vardı. Hero kılınç darbeleriyle troyleri püskürtmeye çalışırken akıncılar içeriden mızrak atarak püskürtmeyi başardılar. Akıncılar Ateşdağı’nı karış karış bilirlerdi. Ellerindeki mızrakları en iyi şekilde atan süvari birlikleriydi ve ellerinde de bir tane mızrak olmazdı. Meydan savaşlarında ilk önce onlar savaşırlar ve ticaretin güvenliğini sağlardı. Şimdi Akmiğfer içinde son saflarda savaşmak onları üzüyordu. Dev kulelerden çıkan askerler fazlaydı. Bu yüzden Hero adamlarını Akmiğfer’in içerisine çekti. Akmiğfer içerisine giren geçit dardır. O geçitten geçen ok atışlarıyla can verir. Witchcage yukarıdan mancınıkları teker teker yok ediyordu. Shopper ve ön hattaki okçular kuleleri birbirlerine bağlayarak devirmeyi başardılar, fakat ön hat okçularının sayısı azalmıştı.

Elf koruyucuları Akmiğfer’in doğusunda Elf Diyarı yanındaki Set Tepesi’nin üstünden ok ve mancınık atıyorlardı. Hero’nun son oyunu Set Barajı’nı yıkmaktı. Yıkıldığında sular Akmiğfer’e akacak ve Ateşdağı leşyiyicileri sular altında kalacaktı. Hero bunu daha önce düşünerek Set barajının yönünü Akmiğfer’e çevirmişti ve barajın içine asit maddeleri elfler sayesinde karıştırmıştı. Set Barajı asit dolu bir halde görevini bekliyordu. Koruyucular oklarını atınca Witchcage yönünü baraja doğru çevirdi. Uçan boynuzlar yaklaşan tehlikeden habersizlerdi. Witchcage baraja geldiğinde Hero kartallar sayesinde emrini verdi ve baraj kapakları açıldı. Witchcage’in yanındaki üç uçanboynuz asitten yanmıştı. Witchcage ise zor kurtulmuştu. Sular Akmiğfer’e ilerledi. Ateşdağı leşyiyicileri suyun önünü kpatmak istedilerse de Karakapı yıkıldığı için hiçbir şey yapamadılar. Yaklaşık iki yüz bin ateşdağı askeri asitten kavruldu. Sular, Akmiğfer’in duvarına çarpıp duruldu.

Savaş, asitli sular çekilene kadar duracaktı. Oysa daha Hero gücünün yarısını bile kullanmadığını düşünüyordu. En azından mağaradaki Dalya’dan gelen süvarileri daha kullanmamıştı ve bu ona Doğu Filleri'nin gelmesi için gereken zamanı kazandırmıştı.

                                                                                                  Adnan KÖROĞLU

1 yorum:

  1. yazın asitli sular gibi derinden yakıcı ve etkileyici. umarım sular vakitlice durulur ve savaş son bulur ve bütün diyarlarda huzur vuku
    bulur..:)
    kurgulaman çoook güüzeeellllll!

    YanıtlaSil