17 Ocak 2012 Salı

SPOR ve SPOR

            Günlük hayatta kullandığımız sözcüklerin eşseslileri çok ilginç olabiliyor. Mesela spor, eşeyli yolla üreyemeyen canlılar için üreme hücresidir, yani çoğalma neslini devam ettirme. Bizler için ise neslimizi değil kendimizi geliştirmekte kullandığımız her şey. Sadece vücut sporundan bahsetmiyorum, zihnimizi geliştirmek için, aklımızı geliştirmek için, ruhumuzu geliştirmek için hatta cinsel hayatımızı geliştirmek için.
            Sporun kelime anlamı, bedeni ve ya zihni geliştirmek amacıyla kişisel ve ya toplu olarak gerçekleştirilen, bazı kurallara göre uygulanan hareketlerin tümü olarak verilir. Peki bu geliştirme nereye kadar ve neresidir. Sadece beden ve zihin olarak sınırlamak yanlış olur, bence. Gelişim bir süreçtir ve yeri, bölgesi yoktur. Bedenimizi geliştirmek için yaptığımız sporları biliyoruz. Zihnimizi geliştirmek için satranç, ruhumuzu geliştirmek için yoga belki de... Bu bir sınır değil ki. Bazı sporlar ise tek yönde gelişim göstermez, satranç gibi...


             Bazıları satrancı bir spor olarak almayabilir. Doğrudur, satranç bir spor değil yaşam kaynağıdır ve insanın sadece zihnini geliştirmez. Zihin içindeki herşeyi; strateji gerektiren yerde stratejisini, hırsını, hani bir olay olur sonra ne yapılması gerektiği konusunda kimseye danışamazsın tek başına yapmak zorunda kalırsın işte bu gelişimi ve olaylara farklı yollardan bakmayı sağlayan satrançtır. Yaşantımızda bazı durumları kazanabilmek için, bazı durumlarımızı feda etmemiz gerekir. Kazançlı çıkabilmek için işte bu durumlarda duygusal yaklaşmamayı, zihinsel gelişim amacıyla yaklaşmayı ve durum neyi gerektiriyorsa yapmayı sağlar. Fedalar bazen can alıcı olabilir. Satranç basittir; taş feda edersin, ya mat edersin ya da taş alırsın. Gerçek hayattaki güzel durumları feda etmeyi kim göze alabilir ki? İşte bunun artılarını ve eksilerini geliştirmek çok önemlidir.


           Eşsesli sözcüklerin bir diğeri olan spor ise oluşumundan itibaren binlerce yıl yaşayabilen ve uygun ortamda kesesi parçalanıp canlılığını koruyabilen hücrelerdir. Yaşamın başlangıcını açıklayabilen en kuvvetli tezlerden biri olan Panspermia  Hipotezi bir sporun dünyadaki canlılığı başlattığıdır. Bu hücre spor sayesinde canlılığını korumuş ve uzun yıllar yaşamıştır, hipoteze göre. Bunun en büyük eksikliği sporun geldiği yerde canlılığın nasıl başladığını açıklayamaması olarak ifade edilir. Panspermia'da bu sporlar yaşamın kökü olan ve tüm evrene yayılmış olan tohumlardır. Exogenesis yani dış köken, eski çağlar öncesinden gelen bir meteorun üstündeki spordur. Hipotez, bu görüşü tam açıklayamasa da yanlışlığını ispatyacak bir kanıt bulunmadı. Aksine her türlü koşulda yaşayabilen hatta uzay boşluğunda yaşayabilen sporlar bulundu.

          Tüm bu fikirlere göre hiç kimse dünyayı mahvedecek kadar aklımızı başımızdan almadı; sürekli geliştirdi ve bu yani spor, hücreleri de genç tuttu. Çoğalmayla ya da gelişimle olması farketmedi.
                                                                                                                          Adnan KÖROĞLU

1 yorum:

  1. eşsesli sözcüklerin kökende aynı anlamdan yola çıktıklarının yazınla ayırdına vardım ilk defa.. bildiğim, bildiğim demiyeyim de aklıma ilk gelen sesteş sözcükleri irdelemeye başladım ve bu sonuca vardım bu sayede .. farklı bir görüş açısı spor için, satranca dair düşüncelerin de şaşırtıcı.. kutlarımmm
    GNY

    YanıtlaSil