Biz yazılarımızda bazen yıkılan gönül köprülerini kurduk, bazen resmi yazılara önem verdik, bazen içimizdeki boşlukları doldurduk, bazen anlayamadığımızı anlayınca heyecan duyduğumuz yazılar yazdık, bazen bilinmezlikleri hep beraber çözdük, bazen ise bilinenleri ama söylenmeyenleri dile getirdik ama hep yağmur damlası gibiydi yazılarımız hep üzerlerine ilave ettik. Dedik ki'yi diğerlerinden ayıran da bu oldu.
Bu kitap, çok fazla iddaya gerek duymadan hazırlanan ve hazırlayan kişilerin sadece duygularını değil her şeyini ortaya çıkartan bir kitap olmakla birlikte eşi ve türü belli olmayan, Dedik ya, insanların isteyip de bulduklarının toplamı hatta çarpımıdır. Çünkü kitapta dört ayrı kişinin içinden dökülenler var. Bir plan, programla yazılan yazılar ve okuduğunuzda ilk düşünceniz " Bu diğer yazılardan farklı " olup sonra ise " Bu da güzel olmuş" diyeceğiniz yazılar var. İşte Dedik ki'nin amacı bu.
Bu kitap okunmalı. Okunmalı ki diğer yazarlara örnek olmalı "Bak böyle yazılar da yazılabiliniyormuş" denmeli. Denmeli ki diğerleri de böyle yazılar yazmalı. Hiç bir etkiden korkmadan yazmalı.
Adnan KÖROĞLU' nun ilk kitabının önsözü
DEDİK Kİ! ortak kitabımızın vaftiz annelerinden biriyim, öylesine çıkıvermişti dilimizden ama yazını okuyunca daha çok sevdim kitabımızın adını.hiç bir kaygı taşımadan, çıkar gözetmeden
YanıtlaSilsamimiyetle yazdığımız kitabımızın içinde sevgiden başka yoğrulmuş daha güzel ne olabilirdi ki? Evet biz bir harika ekibiz ve ilk kitabımız çooook çok güzel...
GNY